Dükün yerine dublörünü başa geçirmemiz mesela. Daha düz ve sürprizsiz bir anlatısı vardı. İlk oyundaki o siyasi komplolar, bizi kandıranlar falan yoktu. Bu yol öldürmeye göre çoğu zaman daha meşakkatli. Görev için gittiğiniz mekanı araştırdıkça hedefi niçin öldürmemeniz gerektiğini ve bunu yapmadan nasıl amacınıza ulaşacağınızı öğreniyorsunuz. Barışçıl yöntem için seçimlik bir başka yan görev tarzı şey yapmanız gerekiyor, doğrudan yöntemse çoğu zaman daha basit, öldür. Kimseyi öldürmeden yapacağınız barışçıl yöntem ya da doğrudan hedefi öldürmek. Görevleri yaparken de ilk oyundaki gibi karşınıza genelde iki yol seriliyor. İster baba ister kız olarak oynayabiliyorsunuz. Bu serbestiyet açısından Dishonored serisi en iyi oyunlardan zaten. Bir yerlere girip çıkmanın bin bir türlü yolu var. İlk oyundaki gibi ister gizli ister vura vura, ister bayıltarak isterseniz de öldürerek ilerleyebiliyorsunuz. Oynanış aynı, yeni skiller ve bir kaç yeni düşman gelmiş. Ya da ilk oyunu henüz bir kaç ay önce oynadığım için benzer tarzda olan ikinci oyun ilki kadar etkilemedi. İlk oyunun 15 yıl sonrasında geçtiği için o veba yayılmış, bitkin ve harap düşmüş şehir atmosferi yok. Açıkçası ben ilk oyunun atmosferini ve hikayesini daha çok sevmiştim. Görevleri hep alternatif yollarla yaptığım için, aydınlardan kimse ölmedi ve mutlu sonla bitti. Görevleri hep alternatif yollarla İlk oynayışta emily ile biraz gizli ve öldürmemeye çalışarak düşük kaos seviyesinde 10 saatte bitti. İlk oynayışta emily ile biraz gizli ve öldürmemeye çalışarak düşük kaos seviyesinde 10 saatte bitti.
0 Comments
Leave a Reply. |
AuthorWrite something about yourself. No need to be fancy, just an overview. ArchivesCategories |